Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/7920 E. 2023/16534 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7920
KARAR NO : 2023/16534
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile sanığın,
1. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına,
2. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 3.750,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.
3. Tebliğname hükmün onanması yönünde görüş bildirmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’ın temyiz isteği; suçun sübut bulmadığına ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
2. O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanamayacağına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde trafik uygulaması olduğu ve sanık …’ın emniyet kemerinin takılı olmadığının katılan polis memuru …’ye ekiplerce bildirilmesi üzerine sanığın aracının durdurulduğu ve işlem yapılmak istenildiğinde aralarında tartışma çıktığı, sanığın katılanın üzerine yürüyerek yakasından tuttuğu ve iteklediği, sanık …’ın ise “Allah belanı versin sen ne şerefsiz adamsın, utanmıyor musun bize ceza yazmaya.” şeklinde hakaret ettiği, daha sonra sanıkların evrak bırakarak hastaneye gitmek amacıyla olay yerinden ayrıldıkları, bir süre sonra tekrar geldikleri ve sanık …’ın katılanı tehdit ettiği, tehdit eyleminin mukavemet suçunun bir diğer seçimlik unsuru olduğu ve olayın bütünlüğü içerisinde gerçekleştiği, her ne kadar sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmemişlerse de; olayın hemen akabinde dinlenen tanık beyanları ve sanıkların savunmalarından olayın anlatıldığı şekilde gerçekleştiği, tanık …’nın istikrarlı ve oluşa uygun beyanlarına itibar edilerek sanık …’ın üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği, sanık …’ın ise eşine karşı yapılan haksız fiil nedeniyle suça konu sözleri sarf ettiği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Hakaret Suçu Yönünden
Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 15.11.2013 tarihli sanık savunması olduğu ve bu tarihten itibaren 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
B. Sanık … Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükme ilişkin olarak, katılan anlatımı, olay tutanağı tanık …’nın anlatımları karşısında Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup sanığın bozma sebebi dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Sanığın katılanın kendisine yönelik haksız eylemlerinin olduğunu savunması ve katılan hakkında karşılıklı hakaret nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
B. Sanık … Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanık …’ın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.03.2023 tarihinde karar verildi.