Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/43414 E. 2022/11353 K. 27.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/43414
KARAR NO : 2022/11353
KARAR TARİHİ : 27.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanık hakkında müştekiler … ve …’a yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince,
1- TCK’nın 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alınmalıdır.
Somut olayda, sanığın görevli jandarmalara söylediği kabul edilen sözlerin, sonuç almaya elverişli, objektif olarak mağdurlar üzerinde ciddi bir korku ve endişe doğuracak nitelikte olmadığı hususu dikkate alındığında, görevi yaptırmamak için direnme suçunda cebir veya tehdit unsurunun gerçekleşmediği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. cümlesi uyarınca açılan davanın mağdurlarının farklı olduğu, somut olayda birlikte işlenen kamu görevlisine hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının mağdurlarının … ve … olması nedeniyle anılan Kanun hükümleri ile değişik CMK’nın 253/3. maddesinin artık uygulama alanı bulmayacağı ve tehdit suçundan CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılması gerekliliğinin ortaya çıkması karşısında; anılan Kanun’un 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince uzlaşma işlemleri yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğuna uyulmadan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.