Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/43291 E. 2023/21030 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/43291
KARAR NO : 2023/21030
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/411 E., 2015/856 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Atılı suçtan doğrudan zarar görmeyen Sağlık Bakanlığı’nın davaya katılma ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin olmadığı anlaşılmıştır.
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden katılan … vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 inci maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (a) bendinde düzenlenen hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz isteği, katılan ve tanıklar dinlenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından tebliğ edilen davetiyeye rağmen duruşmaya gelmeyen katılan ve tanıklar hakkında zorla getirme kararı alınması gerektiği, bu hususta bir karar alınmadan sanığın beraatine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğuna vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılanın aile sağlık merkezinde doktor olarak görev yaptığı, suç tarihinde sanığın eşi A. G.’nin, oğlu için ilaç yazılması talebiyle katılana müracaat ettiği, katılanın, çocuğu muayene etmeden reçete yazamayacağını söylemesi üzerine sanık …’in “Sen kimsin, sen doktor musun, beceriksizin tekisin vb.” şeklindeki sözlerle katılana hakaret ettiği iddia edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sağlık Bakanlığı Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Atılı suçtan doğrudan zarar görmeyen Sağlık Bakanlığı’nın davaya katılma ve 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin olmadığı, Mahkemece Kanun’a aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, şikâyetçiye bu niteliği ve dolayısıyla Kanun yoluna başvurma hak ve yetkisini kazandırmadığı, hükmün, karar tarihi itıbarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği resen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, Sağlık Bakanlığı vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Katılan … Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Sanığın aşamalarda reçete yazılmaması sebebiyle tepkisini ifade ettiğini ancak hakaret etmediğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, olay sırasında yanında bulunan eşinin sanığı doğrulaması ve 20.02.2015 tarihli tutanakta imzası bulunan tanık M. Ö.’nün soruşturma aşamasındaki beyanında sesler duyduğunu, ancak hakaret duymadığını belirtmesi karşısında sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği şeklindeki Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Katılan …’e duruşma davetiyesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ancak duruşmaya gelmediği, tanıklar A. G. ve M. Ö.’nün ise soruşturma aşamasında hakaret sözü duymadıklarını belirttikleri ve beyanlarının duruşmada okunduğu anlaşılmakla 5271 sayılı Kanun’un 211, 235 ve 236 ncı maddeleri çerçevesinde bu hususa ilişkin temyiz sebebinin reddi gerekmiştir.
C. Sair Sebepler Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
A. Sağlık Bakanlığı Vekilinin Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik Sağlık Bakanlığı vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği oy birliğiyle REDDİNE,

B. Katılan … Vekilinin Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında, katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.09.2023 tarihinde karar verildi.