Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/42030 E. 2023/22430 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/42030
KARAR NO : 2023/22430
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2001/2124 E., 2002/147 K.
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
HÜKÜM : Memnu hakların iadesi talebinin reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun(5352 sayılı Kanun) 13/A maddesinin 5 inci fıkrasında yer alan “Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, memnu hakların iadesi talebinin reddine dair ek karara karşı başvurulacak yasa yolunun temyiz olduğu ve inceleme konusu ek karara yönelik sanık müdafiinin itirazı üzerine verilen Antalya 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.03.2020 tarihli kararının yok hükmünde olduğu belirlenmiştir.
Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.02.2020 tarihli ve 2001/2124 Esas, 2002/147 Karar sayılı ek kararının; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.02.2002 tarihli ve 2001/2124 Esas, 2002/147 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hakaret ve kasten yaralama suçlarından, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (765 sayılı Kanun) 266 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 456 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 271 inci maddesinin ikinci fıkrası, 59, 71 ve 40 ıncı maddeleri uyarınca toplam 14 ay 5 gün hapis ve 108.538.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Anılan kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18.11.2003 tarihli, 2002/29144 Esas, 2003/11609 karar sayılı kararı ile ”kasten yaralama suçundan kurulan hükmün onanmasına, hakaret suçundan kurulan hükmün ise 4806 sayılı Yasanın gözetilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulmasına ve bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan sonuç ağır para cezasının 118.637.000 lira olarak belirlenmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına” karar verilmiştir.
3. Anılan para cezası 16.03.2004 tarihinde, hapis cezası da 07.05.2006 tarihinde infaz edilmiştir.
4. Cezanın infazından sonra hükümlü müdafii tarafından memnu hakların iadesi talebinde bulunulması üzerine Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.02.2020 tarihli ve 2001/2124 Esas, 2002/147 Karar sayılı kararı ile ”5352 SK 13/A maddesi gereğince sanığın mahkum olduğu cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçtiği, kişinin bu süre zarfında uyap sisteminden yapılan incelemede iyi halli olarak yaşamadığı,incelenen Adli sicil kaydındandan ve hakkında devam eden davaların bulunduğu anlaşılmakla mahkememizce olumlu kanaat oluşmadığı” gerekçesiyle memnu hakların iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
5. Tebliğname’de kararın bozulması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Hükümlü müdafiinin temyiz isteği; yasal şartlar oluşmasına rağmen memnu hakların iadesi talebinin reddedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğuna ve sanığın mağduriyetine yol açtığına vesaire ilişkindir.
III. GEREKÇE
5352 sayılı Kanun’un 13/A maddesinde yer alan, ”5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.” şeklindeki düzenleme karşısında;
sanığın adli sicil kaydı ile UYAP ta kayıtlı tüm dosya bilgileri dikkate alındığında Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmamış ve Tebliğname’deki bozma görüşüne itibar edilmemiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin 28.02.2020 tarihli ek kararında hükümlü müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden hükümlü müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.10.2023 tarihinde karar verildi.