Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/39952 E. 2022/10505 K. 19.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/39952
KARAR NO : 2022/10505
KARAR TARİHİ : 19.04.2022

KARAR
Hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından suça sürüklenen çocuk …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-4, 265/1, 43/1 (2 kez), 62 (2 kez) ve 53. (2 kez) maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 12 gün ve 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2014 tarihli ve 2012/2285 esas, 2014/793 sayılı kararının 01/10/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 02/10/2015 tarihinde kasten yeni bir suç işlediğinin ihbarı üzerine hükmün açıklanması ile sanığın, 125/1-4, 265/1, 43/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 12 gün ve 7 ay 15 gün hapis cezası cezalandırılmasına ilişkin … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2019 tarihli ve 2018/400 esas, 2019/12 sayılı kararını kapsayan dosyanın Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, … Cumhuriyet Başsavcılığının 28/09/2021 gün ve 2021/99166 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında : ” 1-Suça sürüklenen çocuğun, görevli polis memurlarına “alabiliyorsanız alın” şeklinde ifade kullandığı anlaşılmış ise de, bu sözün tehdit niteliği taşımadığı ve görevi yaptırmamak için direnme suçunun yasal unsurlarının gerçekleşmediği gözetilmeden, yazılı şekilde anılan suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde,
2-Suça sürüklenen çocuğun kayden 29/08/1992 doğumlu olup, suç tarihinin ise 02/06/2010 olduğu ve 15 yaşını doldurup, henüz 18 yaşını doldurmamış olduğundan sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince lehe indirim uygulanması gerekirken indirim uygulanmayarak karar verilmesinde,
3-Kamu görevlisine hakaret suçunun işlenmesi nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan cezada 5237 sayılı Kanun’un 125/3-a maddesi gereğince artırım yapılmamasında,
4-Adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
5- Anılan suça sürüklenen çocuk hakkında, hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesinin uygulanmasında, cezanın 1/4 oranında artırıldığının belirtilmesine rağmen, sonuç cezanın, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası yerine 1 yıl 5 ay 10 gün hapiscezası tayin edilmesini takiben, aynı Kanun’un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması neticesinde sonuç cezanın 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası yerine, 1 yıl 2 ay 12 gün hapis cezası belirlenmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesinde, İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1 no’lu istem yönünden;
TCK’nın 265. maddesinde, görevi yaptırmamak için direnme suç tipinde; hareketin “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında; sanığın, görevli polis memurlarına hitaben söylediği iddia ve kabul edilen ” alabiliyorsanız alın ” biçimdeki sözlerinin, objektif olarak muhatabı üzerinde ciddi bir korku ve endişe doğuracak nitelikte olmadığından tehdit boyutuna ulaşmadığı hususu dikkate alındığında, görevi yaptırmamak için direnme unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır.
2 no’lu istem yönünden; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, “ Yaş Küçüklüğü” başlıklı 31. maddesinin 3. fıkrasında;
” (Değişik: 29/6/2005 – 5377/5 md.) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz. ” hükmü yer almaktadır.
İncelenen somut olayda; 29.08.1992 doğumlu olup, suçun işlendiği 02/06/20210 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerde TCK’nın 31/3 maddesinin uygulanmaması hukuka aykırıdır.
3 no’lu istem yönünden; TCK’nın “hakaret” başlıklı 125. maddesinin 1. fıkrasında;
” Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.” 3. fıkrasında ise “Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.” biçiminde düzenleme yer almaktadır.
İncelenen somut olayda, suça sürüklenen çocuğun kamu görevlisi olan polis memurlarına görevleri nedeniyle hakaret ettiğinin iddia ve kabul edilmesine karşın, uygulama maddesinin TCK’nın 125/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle takdiren bir yıl hapis cezası belirlenmesi hukuka aykırıdır.
4 no’lu istem yönünden; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, “Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar” başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrasında “Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
a) Adlî para cezasına,
b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir.”
2. fıkrasında “Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.”
3. fıkrasında ise “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükümleri yer almaktadır.
İncelenen somut olayda; suça sürüklenen çocuk …’ın suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkumiyetinin bulunmaması karşısında, görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen kısa süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/3 maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
5 nolu istem yönünden;
Suça sürüklenen çocuk … hakkında, hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasında, cezanın ¼ oranında artırıldığının belirtilmesine rağmen, sonuç cezanın, “1 yıl 5 ay 15 gün” hapis cezası yerine “1 yıl 5 ay 10 gün” hapis cezası olarak ve TCK’nın 62/1. maddesinin uygulanmasında da sonuç cezanın “1 yıl 2 ay 17 gün” hapis cezası yerine, “1 yıl 2 ay 12 gün” hapis cezası belirlenmek suretiyle eksik hesaplama yapılması hukuka aykırı görülmüştür.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemine ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki düşünceler yerinde görüldüğünden,
A- Görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden;
1- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan suça sürüklenen çocuk … hakkında verilen, … 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.01.2009 tarihli ve 2018/400 esas, 2019/12 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Hükümdeki hukuka aykırılık, sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi gereğince, anılan Kanun’un 223/2-a maddesi uyarınca sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçundan BERAATİNE,
3-Sanığın beraat etmesi nedeniyle, yapılan yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılmasına,
B- Hakaret suçu yönünden;
Hakaret suçu yönünden kanun yararına bozma isteminin 2,3,4 ve 5 numaralı talepleri yerinde görüldüğünden ve 4 nolu talebe ilişkin gerekçesi nazara alınarak suça sürüklenen çocuk … hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 09/01/2019 tarihli ve 2018/400 esas, 2019/12 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK’nın 309/4. maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 19/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.