Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/39934 E. 2022/8773 K. 29.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/39934
KARAR NO : 2022/8773
KARAR TARİHİ : 29.03.2022

K A R A R

Tehdit suçundan şüpheliler … Emniyet Müdürlüğü Personelleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/10/2020 tarihli ve 2020/3444 soruşturma, 2020/3351 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ve soruşturmanın genişletilmesine dair … Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/11/2020 tarihli ve 2020/2636 değişik iş sayılı kararını müteakip, yeniden yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/12/2020 tarihli ve 2020/6624 soruşturma, 2020/4262 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin … Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/03/2021 tarihli ve 2021/110 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29/09/2021 gün ve 2021/101870 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında;
“1-… Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/11/2020 tarihli ve 2020/2636 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
… Sulh Ceza Hâkimliğince, eksik inceleme sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü ile dosyanın ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilmiş ise de, esasen bu kararın soruşturmanın genişletilmesi anlamına geldiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 71. maddesi ile değişik 173/3. maddesinde yer alan, “Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder…” ile aynı Kanun’un 173/4. maddesindeki “Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi hâlinde, Cumhuriyet savcılığından talep edilen hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ortadan kaldırılmasına yönelik yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-… Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/03/2021 tarihli ve 2021/110 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, … Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/11/2020 tarihli ve 2020/2636 değişik iş sayılı soruşturmanın genişletilmesi kararını müteakip, … Cumhuriyet Başsavcılığınca söz konusu hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra yeniden 03/12/2020 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Cumhuriyet savcılığı tarafından ilgili eksiklikler giderildikten sonra merciince önceki itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yeniden verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine karar verilmesinde,
Kabule göre de, … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/12/2020 tarihli ve 2020/6624 soruşturma, 2020/4262 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının müştekiye 28/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve müşteki tarafından 11/01/2021 havale tarihli dilekçe ile yasal süresi içerisinde itiraz edildiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.” 2. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.” 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
“(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir. Soruşturmanın genişletilmesine ihtiyaç duyulması, dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda söz konusu olacaktır.
Diğer taraftan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 13. maddesi uyarınca da, temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen kimselere etkili bir başvuru yapma hakkı tanınması zorunlu olup, anılan hükmün uygulanmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, (Örn: Vilko E. – Finlandiya kararı 2007; Sürmeli – Almanya kararı 2006) etkili başvuru yolunun hem teoride, hem pratikte erişilebilir, yeterli ve etkili olması gerektiği belirtilmektedir.
CMK’nın 170/2. maddesine göre; kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri objektif bir şekilde değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak bu değerlendirmenin yapılabilmesi için öncelikle maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını gerektirir nitelikte bağımsız bir soruşturmanın yürütülmesi gerekir.
CMK’nın 173. maddesi; “(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.”
İnceleme konusu somut olayda;
1)… Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/11/2020 tarihli ve 2020/2636 değişik iş sayılı kararı yönünden,
İtiraz merciince, soruşturmanın eksik yapılmış olduğu gözetilerek, öncelikle soruşturmanın tamamlanması için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi ve soruşturmanın tamamlanmasından sonra, itirazın kabulü veya reddi yönünde bir karar verilmesi gerekirken, bu süreç işletilmeden itirazın kabulü ile doğrudan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
2)… Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/03/2021 tarihli ve 2021/110 değişik iş sayılı kararı yönünden,
… Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/11/2020 tarihli ve 2020/2636 değişik iş sayılı soruşturmanın genişletilmesi kararı sonrası, … Cumhuriyet Başsavcılığınca söz konusu hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra yeniden 03/12/2020 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ilgili eksiklikler giderildikten sonra merciince önceki itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yeniden verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı, öte yandan … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/12/2020 tarihli ve 2020/6624 soruşturma, 2020/4262 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının müştekiye 28/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve müşteki tarafından 11/01/2021 havale tarihli dilekçe ile yasal süresi içerisinde itiraz edildiği de gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Şüpheli … Emniyet Müdürlüğü Personelleri hakkında … Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/11/2020 tarihli ve 2020/2636 değişik iş sayılı kararı ile şüpheli … hakkındaki … Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/03/2021 tarihli ve 2021/110 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK’nın 309/4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 29/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.