YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/39920
KARAR NO : 2022/7823
KARAR TARİHİ : 17.03.2022
KARAR
Hakaret suçundan sanık …’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 2.900,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve … sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında;
“1) Sanığın tekerrüre esas alınan …. Asliye Ceza Mahkemesinin … tarihli ve …. sayılı kararının 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305/1. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olduğu, … tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 8/1. maddesinde yer alan hüküm gözetilerek, 1412 sayılı Kanun’un 305/son maddesine göre miktar itibariyle kesin olan adli para cezalarının tekerrür uygulamasına esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydında başka tekerrüre esas mahkumiyeti de bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığının gözetilmemesinde,
2) Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay …. Ceza Dairesinin ….tarihli ve … sayılı ve Yargıtay…. Ceza Dairesinin … tarihli ve … sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, sanığın mükerrir olduğu kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiş ise de; sanık hakkında adlî para cezasına hükmedilmesi karşısında, bu yönden de anılan Kanun’un 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesinde,
Kabule göre de;
3) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/1. maddesindeki “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 58/3. maddesindeki “Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece mükerrir kabul edilen sanık hakkında anılan Kanun’un 125/4. maddesi uyarınca hüküm kurulurken hapis cezasının seçilmesi gerektiğinin dikkate alınmamasında isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli … gün ve … sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
“1” ve “2” numaralı istemlerin incelenmesinde;
TCK’nın 58/1. maddesinde: “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.” hükmü yer almakta, 1412 sayılı CMUK’nın 305. maddesinde ise “Ceza Mahkemelerinden verilen hükümler temyiz olunabilir. Ancak, onbeş sene ve ondan yukarı hürriyeti bağlayıcı cezalara ait hükümler hiç bir harç ve masrafa tabi olmaksızın Yargıtayca re’sen tetkik olunur.
1.(Değişik: 18/11/1992 – 3842/28 md.) İkimilyar liraya kadar (İkimilyar dahil) para cezalarına dair olan hükümler,
2.(Değişik: 18/11/1992 – 3842/28 md.) Yukarı sınırı onmilyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri,
3.Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler temyiz olunamaz.
Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343 üncü madde hükümleri dairesinde Yargıtaya başvurulabilir” denilmek suretiyle, kesin nitelikte verilen adli para cezalarının tekerrüre esas teşkil etmeyeceği belirtilmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrür hükmünün uygulanmasına esas alınan, …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve … sayılı ilamına konu yaralama suçundan verilen adli para cezalarının miktar olarak kesin nitelikte bulunması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacakları gibi, incelemeye konu edilen mahkumiyet kararının adli para cezasına ilişkin olması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanamayacağı gözetilmemiş olup, bu nedenle anılan mahkumiyet hükmünün tekerrür uygulamasına ilişkin kısmında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede yer alan “1” ve “2” numaralı düşünceler yerinde görüldüğünden,
1-Hakaret suçundan sanık … hakkında kurulan,…Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve … sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki hukuka aykırılığın, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden, tekerrür hükmünün uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından ÇIKARILMASINA, hükümdeki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına,
3-“1” ve “2” numaralı istemler yönünden verilen kararın içeriğine göre, “3” numaralı istem yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, …tarihinde oy birliğiyle karar verildi.