Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/39917 E. 2022/7820 K. 17.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/39917
KARAR NO : 2022/7820
KARAR TARİHİ : 17.03.2022

KARAR

Tehdit suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1. maddesinin ilk cümlesi ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin,…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve …. sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair, mercii …Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve …değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında;
“Dosya kapsamına göre, sanık …’ın adli sicil kaydı bulunması nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceğinden bahisle itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına hükmedilmiş ise de,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay …Ceza Dairesinin ….tarihli ve … karar sayılı ilamında yer alan “…sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğu gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği, sanığın sabıka kaydının incelenmesinde her hangi bir adli sicil kaydı bulunmadığı, arşiv kaydındaki cezanın … tarihinde infaz edilmiş olduğundan adli sicilden silinerek arşiv kaydına alınmış olduğu cihetle, yargılama konusu olan yeni suç tarihinin … olması karşısında suç tarihinden önce adli sicilden silinerek arşiv kaydına alınmış olan ve tekerrüre esas alınma süresi de geçmiş olan kasıtlı suçtan mahkûmiyetin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmayacağı,… ” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde … tarihli suç nedeniyle, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 495/1, 59/2, 31 ve 33. maddeleri gereğince …. Ağır Ceza Mahkemesince … tarihinde 8 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildiği ve …tarihinde cezanın infaz edilerek arşiv kaydına alındığının anlaşılması karşısında, adlî sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olacak şekilde başkaca kayıt bulunmayan, cezası üzerinden takdiri indirim de uygulanan sanık hakkında, mahkemesince sanığın kişilik özellikleri değerlendirmeye tabi tutularak ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşması halinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi hükümlerinin uygulanabileceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli … gün ve 94660652-105-34-20665-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.” denilmektedir.

Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
– Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
– Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
– Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
– Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının olmaması,
– Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
5271 sayılı CMK’nın 231/6-b maddesindeki “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” şeklindeki düzenleme ile kanun koyucu, suça ve faile ilişkin tüm objektif şartları taşıyan herkes için mutlak surette hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini kabul etmeyip, hâkime belirli ölçüler içerisinde bir takdir hakkı tanımıştır. Ancak, sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki değerlendirmenin dosya içeriğine uygun, kanuni ve yeterli gerekçe içermesi ve bu gerekçenin hükümde yer alan hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, ertelenmesi ve takdiri indirim uygulamalarında dayanılan gerekçe ile çelişmemesi gerekir.
CMK’nın 231. maddesinin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, … tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesiyle eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” şeklindeki düzenleme, incelemeye konu suç tarihinin …ve sonrası olması ile adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde uygulanabilecektir.
…. tarihinden önce işlenen suçlara ilişkin mahkûmiyet bilgilerinin adlî sicilden silinmesi ve arşiv kaydından çıkartılması 5352 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesinde düzenlenmiş, buna göre suç tarihi itibarıyla, Yasa’nın yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun’a göre süre yönünden silinme koşulu oluşanların silinmesi mümkün olup, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre Anayasanın 76. maddesi ile özel kanun hükümleri saklı tutulmuştur. Aynı maddenin 2. fıkrasında arşive alınan kayıtlar yönünden, 3682 sayılı Kanun’un 8. maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarihin esas alınacağı, Anayasanın 76. maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
5352 sayılı Kanun’un Geçici 2/1. maddesine göre, … tarihinden sonra işlenen suçlarla ilgili kayıt silme işlemleri ise, bu Kanun hükümlerine göre yerine getirilecektir.
Anılan Kanunun “Adli sicil bilgilerinin silinmesi” başlıklı 9. maddesinde: “(1) Adlî sicildeki bilgiler;
a)Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması,
b)Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık,
c)Ceza zamanaşımının dolması,
d)Genel af,
Halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır.
(2)Adlî sicil bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine tamamen silinir.
(3)Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilmiş olup 4. maddenin birinci fıkrasının (f) bendine göre adlî sicile kaydedilen hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûmiyet hükümleri, kesinleştiği tarihten itibaren mahkûmiyet kararında belirtilen sürenin geçmesiyle, Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce adlî sicil kayıtlarından çıkartılarak arşiv kaydına alınır. Adlî para cezasına mahkûmiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adlî sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Adlî sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi” başlıklı 12. maddesinde ise;
“Arşiv bilgileri;
a)İlgilinin ölümü üzerine,
b)Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1.Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2.Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
c)Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle, tamamen silinir.” hükümleri bulunmaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; suç tarihine göre sanık …’ın adli sicil kaydı incelendiğinde, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih, … karar sayılı ilamının bulunduğu, bu ilam incelendiğinde ise, sanık hakkında, 765 sayılı Kanun’un 495/1, 59/2, 31, 33. maddeleri uyarınca yağma suçundan 8 yıl 4 ay ağır hapis cezası verildiği, … tarihinde kesinleştiği ve… tarihinde infaz edildiği tespit edilmiştir.
5352 sayılı Kanun’un Geçici 2/1. maddesi uyarınca, 3682 sayılı Kanun’un 8/1-b maddesi gereğince, adli sicil kaydında yer alan ilamın infazının üzerinden 10 yıllık süre içerisinde sanığın evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya ya da daha ağır mahkumiyetine dair bir kayıt bulunmadığı, incelemeye konu edilen suçun da 10 yıllık süre geçtikten sonra işlendiği, dolayısıyla sanığın suç tarihinde bulunan adli sicil kaydının silinme koşullarının oluştuğu anlaşılmış, inceleme tarihi itibariyle UYAP’tan alınan güncel adli sicil kaydına göre de, sanığın adli sicil ve arşiv kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bu itibarla, sanığın adli sicil kaydındaki ilamın silinme koşullarının gerçekleşmiş olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun diğer koşullarının da oluşması karşısında, itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede yer alan düşünce yerinde görüldüğünden,
1-… Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarihli ve… değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun’un 309/4-a maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, …tarihinde oy birliğiyle karar verildi.