Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/39858 E. 2022/8029 K. 22.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/39858
KARAR NO : 2022/8029
KARAR TARİHİ : 22.03.2022

KARAR
Kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık …’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 125/1-4 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay ve 3 ay 26 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair …Asliye Ceza Mahkemesinin … tarihli ve …sayılı kararının … tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde… tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hapis cezalarının aynen infazına ilişkin aynı Mahkemenin … tarihli ve … sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii… Ağır Ceza Mahkemesinin … tarihli ve … sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, … gün ve … ayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; ” Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun …tarihli ve … karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. madde bir ve ikinci fıkrasının, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun’a göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun’un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği nazara alındığında,
Somut olayda, yapılan yargılama sırasında savunması alınan sanığın sabit bir adresinin bulunmadığını beyan etmesi üzerine, …Asliye Ceza Mahkemesinin … tarihli kararının, mernis adresi olan “…” adresine, mernis şerhi düşülmek suretiyle tebliğe çıkarılmasını müteakip, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca … tarihinde sanığa tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmakta ise de, yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere, bilinen bir adresi olmayan sanığın, tespit edilen mernis adresine öncelikle, anılan Kanun’un 21/1. maddesi gereğince mernis şerhi düşülmeden tebligat çıkartılması, çıkartılan tebligatın iade edilmesi halinde aynı adrese bu kez mernis şerhi düşülmek suretiyle çıkartılacak tebligatın aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesi gerektiği halde, belirtilen usule uyulmaksızın yapılan tebligat işleminin usul ve yasalara aykırı olduğu, bu halde esas kararın kesinleşmesinden söz edilemeyeceğinden denetim süresinin de başlamayacağı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde işlenmiş kasıtlı bir suçtan da söz edilemeyeceğinden kasıtlı suç işlendiği gerekçesiyle aynen infaz kararı da verilemeyeceği gözetilmeden, merciince itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında hakaret ve kasten yaralama suçlarından verilen cezaların TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelendiği, denetim süresi içinde suç işlendiğinden bahisle aynen infaz kararı verilip, bu karara yapılan itirazın da reddine karar verilmiştir. Ancak, savunmasında sabit bir adresinin bulunmadığını belirten sanığın MERNİS adresine öncelikle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi gereğince tebligat çıkartılması, iade gelmesi halinde aynı Kanunun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesi gerekirken doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve esas kararın kesinleşmediği, dolayısıyla denetim süresi içerisinde işlenmiş kasıtlı bir suçtan da söz edilemeyeceğinden aynen infaz kararı da verilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, merciince itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- …Ağır Ceza Mahkemesinin … tarihli ve … sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, … tarihinde oy birliğiyle karar verildi.