Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/3867 E. 2023/16436 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3867
KARAR NO : 2023/16436
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Yerel Mahkemece sanık … hakkında her iki katılana yönelik kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca ayrı ayrı iki kez 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
B. Yerel Mahkemece sanık … hakkında her iki katılana yönelik kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca ayrı ayrı iki kez 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

C. Yerel Mahkemece sanık … hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları ile 53 üncü maddesi uyarınca 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafiinin temyiz isteği, olayın katılanların anlattığı şekilde meydana geldiğine ilişkin hiçbir delilin mevcut olmadığı, hükümlerin asgari hadden takdir edilmesine karşın sanıkların bir daha suç işleyip işlemeyecekleri yönünde bir değerlendirme yapılmadan sanıklar lehine diğer hükümlerin uygulanmadığı ve son söz hakkının tanınmadığına vesaire ilişkindir
III. OLAY VE OLGULAR
Trafikte yol verme meselesinden çıkan tartışmada sanık …’ın katılan …’ye sövmek suretiyle hakaret ettiği ve ayrıca her iki sanığın her iki katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaraladıkları hususlarının katılan anlatımları, adli rapor içerikleri, sanık …’ın ikrarı ve tüm dosya kapsamı neticesinde sübut bulduğu Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanıklar Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere ilişkin olarak katılanların yaralanmalarına ilişkin düzenlenen adli rapor içeriklerinin katılan anlatımlarını desteklediği anlaşılmış ve Mahkemenin kasten yaralama suçuna ilişkin kurulan hükümlere yönelik takdir ve gerekçesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5271 sayılı Kanun’un 216 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında son sözün hazır bulunan sanığa verileceğinin düzenlendiği ancak; 12.11.2015 tarihli son oturumda sanıkların hazır bulunmadığı anlaşılmakla sanıkların son söz hakkının ihlal edilmediği anlaşılmıştır.
Yerel Mahkemenin 5237 sayılı Kanun’un 50, 51 ve 62 inci maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen hükümlerin uygulanmamasına ilişkin gerekçesinde bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sair Sebepler Yönünden
1. Sanık … Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hükme İlişkin
Sanığın aşamalarda hakaret suçuna yönelik suçlamaları kabul etmemesi ve olay hakkında görgüye dayalı bilgisi bulunan bir tanık beyanının da bulunmaması karşısında, katılan beyanlarının sanık savunmalarına ne suretle üstün tutulduğu, sanığın söylediği kabul edilen hakaret sözlerinin nelerden ibaret olduğu ve bu sözlerin hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağı açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
2. (1) Nolu Bentte Belirtilen Bozmaya Uyulması ve Hakaret Suçunun Sübut Bulmadığının Kabulü Halinde Sanıklar Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükümlere İlişkin
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 saıylı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.03.2023 tarihinde karar verildi.