Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/3856 E. 2023/16869 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3856
KARAR NO : 2023/16869
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26.04.2012 tarih ve 2011/265 E., 2012/457 K. sayılı kararıyla, sanık hakkında
a. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten hükmolunan 5 ay hapis cezasının 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği açıklanmasının geri bırakılmasına,
b. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrası (a) bendi ve dördüncü fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten hükmolunan 11 ay 20 gün hapis cezasının 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği açıklanmasının geri bırakılmasına,
Karar verilmiştir.
2. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla, sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan hükümler denetim süresi içinde suç işlediğinden bahisle yukarıda belirtilen şekilde aynen açıklanmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin, atılı suçu işlemediğine ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemleri için, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrası (a) bendi ve dördüncü fıkrası uyarınca belirlenecek cezaların türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2.Sanık hakkında … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26.04.2012 tarih ve 2011/265 E., 2012/457 K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, sanığın yokluğunda verildiği, sanığın duruşmada bildirdiği en son adresi ile Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) adresinin farklı olduğu, öncelikle en son bildirilen adrese tebliğe çıkarılması gerekirken, doğrudan MERNİS adresine, MERNİS şerhli tebligat çıkarılarak Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılan bu tebligatın usulsüz olması nedeniyle, verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kesinleşmediği ve denetim süresinin de işlemeye başlamadığının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun (YCGK) 04.10.2018 tarihli ve 2017/8-952 esas, 2018/403 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığı, Yerel Mahkemece verilen 26.04.2012 tarihli mahkumiyet kararlarının hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararlarının da dava zamanaşımını kesmeyeceği, bu nedenle 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 17.03.2012 tarihli sorgu olduğu ve bu tarihten temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.04.2023 tarihinde karar verildi.