YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3819
KARAR NO : 2023/16862
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
Sanık hakkında kurulan hüküm; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrası (a) bendi, 62 nci ve 53 üncü maddelerinin birinci fıkraları uyarınca neticeten 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın temyiz isteğinin, şikâyetçi ve yeğeni …’nin cezaevinde, içeri girmesi yasak olan malzemeleri sattıkları, bu duruma karşı çıktığı için şikayetçinin kendisine kumpas kurduğunu, durumun hükümlü …’nun savcılığa verdiği dilekçe ile anlaşılacağına, uğradığı haksızlık karşısında şikayetçiye beddua ettiğini ancak hakaret etmediğini ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
2. Sanık müdafiinin temyiz isteği, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Şikayetçinin … E tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz koruma başmemuru, sanığın ise tutuklu olduğu, sanık hakkında yapılan şikâyetle ilgili olarak disiplin cezası uygulandığı ve müşahade koğuşuna götürülen sanığın tanıklar …, … ve …’nin huzurunda şikayetçinin gıyabında şikâyetçiye yönelik olarak “… başefendinin de a…a koyacağım, onu da sinkaf edeceğim.” diyerek hakaret ettiğinin tutanak ve tanıkların beyanları ile doğrulandığı ve sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu, Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
Olay tutanağı ve tanık beyanları ile sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olması ve bu kapsamda şikâyetçinin haksız tahrik teşkil edecek bir eylemin bulunmaması karşısında Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılmamıştır.
Ancak,
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanuna 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönüyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına karşı sanık ve müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün , 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.