YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/34266
KARAR NO : 2022/10471
KARAR TARİHİ : 18.04.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, temyiz isteminin reddi
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık …’un nüfus kaydına göre 31/10/2014 tarihi itibariyle yerleşim yeri adresinin “Wuhan/Çin Halk Cumhuriyeti” olduğu, sanığın yokluğunda Kahramanmaraş ilindeki işyeri adresine yapılan 09/11/2015 tarihli tebligatın usule uygun olmadığı ve bu nedenle sanık müdafisinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve temyiz isteminin reddine yönelik Yerel Mahkemece verilen 18/11/2015 tarihli ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık … hakkında kurulan beraat hükmü yönünden;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik, katılan … vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B-Sanık … ile suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
1-Suça sürüklenen çocuk … yönünden;
Suça sürüklenen çocuğa atılı tehdit suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre TCK’nın 66/1-e, 66/2. ve 67/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımının, son kesme nedeni olan mahkumiyet kararının verildiği 07/10/2015 tarihinden itibaren gerçekleştiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk … müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürürlenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 66/2. ve CMK’nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
2-Sanık … yönünden;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanığın suçlamaları kabul etmemesi, suça konu satırın ele geçirilememesi ve tanıklardan … , … , … ve …’ın olayı doğrulamalarına karşın diğer tanıklar …, … , … ve … sanığın elinde satır görmediklerini beyan etmeleri karşısında; beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğu açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Kabule göre de;
TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.