Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/28510 E. 2021/21718 K. 15.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/28510
KARAR NO : 2021/21718
KARAR TARİHİ : 15.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık, o yer Cumhuriyet savcısı
K A R A R

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanmasına dayanak alınan ilama konu dosyada, suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan TCK’nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçu ile uzlaşma kapsamında olan hakaret suçundan kamu davası açıldığı ancak sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan beraat kararı verildiği, TCK’nın 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçundan uzlaşma hükümlerinin uygulanma zorunluluğunun meydana geldiği anlaşılmakla, CMK’nın 253 ve devamı maddeleri uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-CMK’nın 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece duruşma açılarak, sanığın duruşmaya çağrılması, varsa diyecekleri sorularak yapılan yargılama sonucuna göre aynı Kanunun 230. maddesi uyarınca hüküm fıkrasında bulunması gereken bütün hususlar da gözetilerek yeniden hüküm kurulması ve bu hükmün açıklanması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkını kısıtlayacak biçimde duruşma açılmaksızın karar verilmesi,
3-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, gerekçesiz karar verilerek Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık … ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.