Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/28217 E. 2022/18297 K. 28.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/28217
KARAR NO : 2022/18297
KARAR TARİHİ : 28.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Göçmen kaçakçılığı, resmi belgede sahtecilik

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Resmi belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturan belgenin, taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da hukuki hüküm ifade eden bir olayı kanıtlamaya yarayan yazı olduğu, TCK’nın 204. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, belgenin varlığının kabulü için yazılı kağıdın bulunmasının zorunlu olmadığı, bir metal levha üzerine yazı yazılması halinde de diğer unsurların varlığı durumunda, belgeden söz edilebileceği, bu bakımdan araç plakalarının da resmi belge olarak kabulü gerekeceği cihetle, … Kriminal Polis Laboratuvarının 12.05.2010 tarihli ekspertiz raporunda, suça konu sahte plakada trafiğe ait soğuk mühür izlerinin bulunmadığının belirtilmesi, suç tarihinde yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunmasının zorunlu olduğunun hüküm altına alınması, bu şekilde suça konu plakaların resmi belge niteliğini kazanabilmesi için üzerinde mührün varlığının zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu göz önüne alınıp, sahte olduğu iddia edilen plakaların yeniden duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özellikleri tutanağa geçirilip, yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığı yöntemince tartışılarak denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması gerekirken , eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-a)Sanığın atılı suçlamayı reddederek, araçta yolcu olduğunu bilmediğini söylemesi, bu yöndeki savunmasının hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen diğer suç faili tarafından da doğrulanması, araçtan indirilen kişilerin bulunamaması, bu kişilerin ele geçirilememesi nedeniyle yabancı olup olmadıklarının ve ne amaçla taşındıklarının dosya kapsamından tespitinin mümkün olmaması ve TCK’nın 79. maddesinde aranan göçmen kaçakçılığı suçunun manevi unsuru olan “fiilin doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddî bir yarar elde etme” maksadının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğine dair kesin bir kanıya varılamaması karşısında, sanığın göçmen kaçakçılığı suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmesi,
b)Kısmi kabule göre de:
Sanık hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan hüküm kurulurken takdiren ve teşdiden alt sınırdan uzaklaşılarak denilmesine ve para cezasında teşdiden uygulama yapılmasına karşın hapis cezasının alt hadden belirlenmesi suretiyle kararda çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.