Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/27717 E. 2023/25491 K. 11.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/27717
KARAR NO : 2023/25491
KARAR TARİHİ : 11.12.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/448 E., 2016/90 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ( 5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Eskişehir 2.Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 129 uncu maddesinin birinci fıkrası, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; resen tespit edilecek nedenlerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, eşi olan katılana hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada katılanın da bu sözlerin söylenmesine sebep olduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1.Katılanın hüküm tarihinden sonra 16.03.2018 tarihli dilekçeyle şikayetten vazgeçtiğini bildirmesi karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca sanığa şikâyetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesinin gerekmesi,
2. Kabule göre;
a. Katılandan kaynaklanan hangi söz veya davranışın 5237 sayılı Kanun’un 129 uncu maddesinin uygulanmasına neden olduğu açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile anılan Kanun maddesinin tatbiki,
b. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu bulunduğundan, hüküm bu yönleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken, aynı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrasının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.12.2023tarihinde karar verildi.