Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/27280 E. 2023/25305 K. 06.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/27280
KARAR NO : 2023/25305
KARAR TARİHİ : 06.12.2023

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/723 E., 2014/4 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın cezaevinde bulunan sanığa yöntemince tebliğ edilmediği belirlendiğinden, öğrenme üzerine sanık tarafından gerçekleştirilen temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Çorum (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 02.01.2014 tarihli ve 2013/723 Esas, 2014/4 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri, yargılama sırasında cezaevinde bulunduğuna, kararın kendisine tebliğ edilmediğine ve temyiz hakkını kullanmak istediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, yazmış olduğu dilekçede yer verdiği ifadeler ile infaz hakimi olan mağdura hakaret ettiği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre, aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 02.01.2014 tarihli mahkûmiyet kararı olduğu ve bu tarihten itibaren 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleştiği belirlenmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.12.2023 tarihinde karar verildi.