Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/23258 E. 2023/25069 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/23258
KARAR NO : 2023/25069
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/5 E., 2016/185 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanığın hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 inci ve 43 üncü maddelerinin birinci fıkraları, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 3 ay 3 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına hükmedilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteminin özetle; bozma ilamına konu edilen haksız tahrik hususunun yeterince irdelenmediğine, katılanın hakaret ve tehdit niteliğindeki haksız eylemlerine tepki olarak sanık tarafından suça konu mesajların gönderildiğine, bu iddiaların tanıkla ispatının mümkün olup, sanığa tanık bildirme
hakkı verilmeyerek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, bu nedenlerle kararın bozulmasına talebine yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, katılana gönderdiği mesajlar ile hakaret suçunu işlediği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, aşağıdaki bozma sebepleri dışında başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
1. Suç tarihi olan 05.12.2011 tarihinin gerekçeli karar başlığında 03.12.2011 olarak hatalı gösterilmesi,
2. 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde “Basit Yargılama Usulü” düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 nci ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğunun belirlenmesi nedeniyle, karar hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.12.2023 tarihinde karar verildi.