Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/23188 E. 2023/25068 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/23188
KARAR NO : 2023/25068
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/992 E., 2015/1726 K.
SUÇLAR : Hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece;
Sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 123 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesi uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hakaret suçundan ise 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz isteminin özetle; sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediği sabit olmasına karşın, hakkında beraat kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, bu ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulmasına,
2. Sanık müdafinin temyiz isteminin özetle; mahkumiyete konu suçun unsurlarının oluşmadığına, sanığın suç işleme kastı ile hareket etmediğine, bu ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın katılanın adresine birden fazla elektronik posta göndermek suretiyle üzerine atılı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlediği Yerel Mahkemece kabul edilmiş olup, iddia edilen hakaret eylemi yönünden ise, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraat kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Hakaret Suçundan Verilen Beraat Hükmü Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, zamanaşımını son kesen sebep olan sanığın savunmasının alındığı tarih dikkate alınarak, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği belirlenmiştir.
B. Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçundan Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre aşağıdaki bozma sebebi dışında başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde “Basit Yargılama Usulü” düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 nci ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönden hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Hakaret Suçundan Verilen Beraat Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeninden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

B. Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçundan Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.12.2023 tarihinde karar verildi.