YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19142
KARAR NO : 2023/24004
KARAR TARİHİ : 09.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/281 E., 2015/449 K.
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, bozma
Sanık hakkında tehdit suçundan hükmolunan adli para cezasının, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.
Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında;
1.Tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile,
2.Hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca taksitler halinde 7.760,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebeplerinin özetle; katılanın mesai arkadaşı olan tanıkların beyanları ile hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğuna, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasının usul ve yasaya aykırı bulunduğuna, alt sınırdan ceza verilmesinin, yine duruşmalara yansıyan olumsuz bir davranışı bulunmamasına ve katılandan özür dilemesine karşın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesinin de hukuka aykırı olduğuna, bu ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulması talebine yönelik olduğu tespit edilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Elinin yaralanması nedeniyle hastanenin acil servisine gelen sanığın, doktor olan katılana yönelik tehdit ve hakaret suçunu işlediği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Tehdit Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Hükmolunan netice cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğu belirlenmekle, sanığın temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Hakaret Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, aşağıdaki bozma nedenleri dışında başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
1.5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, hakaret eyleminin hastanenin acil servisinin hangi bölümünde işlendiği belirlenip, sonucuna göre aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle anılan madde ve fıkrası uyarınca artırım yapılması,
2. 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi ile değişik 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca adli para cezasının ödenmesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine de karar verilebileceği gözetilerek, hükümde infaz yetkisini de kısıtlar şekilde hapisten çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin sanığa ihtar edilmesi,
3. Suçun aleni olarak işlenmediğinin kabulü halinde; 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde “Basit Yargılama Usulü” düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 inci ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Tehdit Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle yukarıda belirtilen Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Hakaret Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.11.2023 tarihinde karar verildi.