Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/18052 E. 2023/24003 K. 09.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18052
KARAR NO : 2023/24003
KARAR TARİHİ : 09.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/142 E., 2015/315 K.
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun’un) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile, katılan … K.’ya yönelik hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile, katılan … O. ile şikâyetçiler İlkay D. ve Turap G.’ye yönelik hakaret suçundan ise aynı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü ve 62 nci maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, tüm mahkûmiyet hükümleri yönünden 53 üncü ve 58 inci maddeler uyarınca hak yoksunlukları ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına hükmedilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteminde, hakkında verilen kararı temyiz etmek istediğini belirtip, herhangi bir temyiz sebebi ileri sürmediği görülmüştür.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, başka bir olay nedeniyle hakkında adli rapor düzenlenmesi amacıyla ekip otosu ile hastaneye götürüldüğü sırada, polis memuru olan katılan ve şikâyetçilere yönelik hakaret sözleri söyleyip, işlemler bitirildikten sonra polis merkezine getirildiğinde nezarethaneye konulacağı esnada ise polis memuru olan katılan … K.’ya hakaret sözleri sarf ederek, kafa ve tekme atmaya çalışmak suretiyle üzerine atılı suçları işlediği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A.Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Hakaret Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükümleri Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, aşağıdaki temyiz sebebi dışında başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 2013/13-293 Esas, 2013/297 Karar sayılı ve 11.06.2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın önce hastaneye götürülürken ekip otosunun içerisinde, sonra da polis merkezinde nezarethaneye konulmak istendiğinde polis memurlarına hakaret ettiğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın tüm katılan ve şikayetçilere yönelik hakaret eylemlerinin aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla gerçekleşmesi dikkate alınarak, hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu anlaşıldığından, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen aynı nev’iden fikri içtima hükümleri uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca arttırılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde ayrı ayrı mahkûmiyet kararları verilmesi,
V. KARAR
1.Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemece verilen hükümde sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
2.Hakaret Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükümleri Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.11.2023 tarihinde karar verildi.