YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17666
KARAR NO : 2023/24469
KARAR TARİHİ : 22.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/43 E., 2016/217 K.
SUÇ : Kötü muamele
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanığın kötü muamele suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 232 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi ile 50 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, usul ve kanuna aykırı olarak verilen kararın bozulması gerektiğine yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, velayeti kendisinde olan 16 yaşındaki kızını sürekli darp ederek kötü muamele suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada Mahkeme, oluşu iddianamedeki gibi kabul ederek tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına karar vermiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz Nedenleri Yönünden
Katılanın beyanı, bu beyanın annesi olan tanık Y. B. tarafından doğrulanması, katılan hakkındaki raporda darp ve cebir izine rastlanılmadığı belirtilmiş ise de, raporun olaydan 2-3 gün sonra düzenlenen bir rapor olması nedeniyle katılanın vücudundaki darp neticesinde oluşabilecek izlerin süreç içinde silinmiş olma ihtimali ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmış olup, temyiz nedenlerine itibar edilmemiştir.
B. Sair Yönlerden
1. 5237 sayılı Kanun’un 232 nci maddesi; yaralama, tehdit ve hakaret gibi Kanun’un başka maddelerinde açıkça suç olarak düzenlenmiş eylemler dışında kalan ve failin aynı konutta birlikte yaşadığı kişilere karşı gerçekleştirdiği, çıplak gezdirme, aç bırakma, sürekli alay etme, korkutma vb. eylemleri kötü muamele suçu olarak düzenleyip yaptırıma bağlamakta olup, somut olayda sanığın, kızını darp etmesi biçimindeki eyleminin, “kasten yaralama” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde basit yargılama usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3. Kabule göre de,
Sanığın, kızı olan 16 yaşındaki mağdura yönelik eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temel cezanın tayin edilmesi,
Nedenleriyle kararda hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle karara yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.