YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17630
KARAR NO : 2023/24458
KARAR TARİHİ : 22.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1393 E., 2016/257 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanığın hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, dördüncü fıkrası, 62, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümleri ile hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
2.Tebliğname’de, kararın bozulması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, katılanın beyanı dışında başkaca delilin bulunmadığına, aleniyet unsurunun olayda gerçekleşmediğine ve sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, aracı ile seyir halinde olan katılanın arkasından korna çalıp yanına geldiğinde katılana bakıp gülümseyerek ona karşı sinkaflı sözler söylemesi, katılanın şaşırıp bana mı dediniz demesinden sonra da benzer sözlerine devam etmesi nedeniyle hakaret suçundan açılan davada, Mahkeme, tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına karar vermiştir.
IV. GEREKÇE
1. Katılanın tanımadığı sanığa iftira atmasının hayatın olağan akışına aykırı olması, sanığın savunmasında olayı doğrulamakla birlikte hakaret içeren sözleri katılana yönelik söylemediği yönündeki savunması, adli sicil kaydı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, trafikte yaşanan olayda sanığın öncesinde katılana korna çalması, yanına geldiğinde katılana bakarak ve gülerek hakaret etmesi, şaşıran katılanın bana mı diye sormasından sonra da sanığın katılana bakarak benzer hakaretlerini yinelemesi karşısında, sözlerin muhatabının katılan olduğu anlaşılmakla atılı suçun sanık tarafından işlendiğine yönelik Mahkemenin inanç ve taktirinde bir hukuka aykırılık görülmemiş, tekerrüre esas sabıkası nedeniyle seçimlik ceza içeren suçta temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hapis cezasının tercih edilmesinin yasal zorunluluk olması, hapis cezasını içeren adli sicil kaydında görülen bazı ilamların cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel nitelikte olması, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmış olması ve sanığın aracın camını açarak aleni bir yer olan araç yolunda hakaret suçunu işlemesi nedeniyle sanık müdafiinin temyiz nedenlerine itibar edilmemiş, suçun aleni bir yerde işlenmiş olması karşısında, tebliğnamedeki görüşe de iştirak edilmemiştir.
2. Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Adli sicil kaydında yer alan en ağır cezayı içeren ilam yerine daha az cezayı içeren ilam tekerrüre esas alınmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşılmıştır.
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.