Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/17496 E. 2023/23907 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17496
KARAR NO : 2023/23907
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/40 E., 2016/254 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, bozma

Sanık hakkında kasten yaralama suçundan neticeten hükmolunan 3000 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararının, tür ve miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.
Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemece sanık hakkında kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (c) bendi ile 62 nci maddesi uyarınca 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2. Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (a) bendi ile 62 ve 50 nci maddeleri uyarınca 6080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, taraflara uzlaşma teklifi yapılmadığına, sanığın, eşinin acı duymasından kaynaklı teessür ile hastanedeki genel muamelelere yönelik olarak ve katılan doktoru kast etmeksizin birtakım kelimeler sarf ettiğine, suçun unsurlarının oluşmadığına, katılanın, sanığın eşine uygulanan tedaviyi kast ederek “Ben de olsam aynı şeyi yapardım” demesi ve muayene esnasında hastanın canını yakmasının haksız tahrik oluşturduğuna, kasten yaralama suçunun oluşmadığına, çelişkili katılan ve tanık beyanları dışında delil bulunmadığına vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın olay tarihinden birkaç gün önce eşinin epilepsi nöbeti geçirmesi nedeniyle eşini hastaneye götürdüğü, burada tedavi amaçlı olarak eşine iğne vurulduğu, devam eden günlerde eşinin daha da kötüleşmesi üzerine sanığın olay tarihinde eşini yine aynı hastanenin acil servisine getirdiği, burada kendileri ile doktor olarak görev yapan katılanın ilgilendiği, katılanın muayene amaçlı olarak hastanın başını öne ve arkaya doğru hareket ettirmek istediği, hastanın canının yanması nedeni ile bağırması üzerine sanığın sinirlenerek “Sizin yaptığınız, yapacak olduğunuz tedavinin anasını sinkaf edeyim.” diyerek hakaret etmek suretiyle katılanı omuzundan ittiği Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Kasten Yaralama Suçuna Yönelik
Hükmün tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Hakaret Suçuna Yönelik
1. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
i. Olay ve Olgular bölümünde anlatıldığı şekliyle sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediği hususunun katılan beyanları ve bu beyanları doğrulayan tanık anlatımları doğrultusunda sübut bulduğuna ilişkin Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
ii. 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde düzenlenen ve yargılamaya konu olan hakaret suçunun 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinde düzenlenen uzlaştırma müessesesi kapsamında bulunmadığı belirlenmiştir.
iii. Temyiz sebebi olarak ileri sürülen haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için aranan koşulların olayda gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
2. Sair Sebepler Yönünden
i. Seçimlik ceza öngören hakaret suçundan kurulan hükümde doğrudan adli para cezası tercih edilmesine karşın bir gün karşılığı 20 TL üzerinden hesaplanırken 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası yanında, uygulama yeri bulmayan aynı Kanun’un 50 nci maddesinin de gösterilmesi,
ii. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.11.2023 tarihinde karar verildi.