YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17469
KARAR NO : 2023/23790
KARAR TARİHİ : 07.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/48 E., 2016/188 K.
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma, ret
Sanık hakkında tehdit suçundan hükmolunan netice cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.
Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemenin 25.05.2015 tarih 2014/478 Esas, 2015/526 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında;
a. Hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 ve 52 nci maddeleri uyarınca 6.080,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
b. Tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 62 ve 52 nci maddeleri uyarınca 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, hükümlerin 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca açıklanmalarının geri bırakılmasına ve sekizinci fıkrası uyarınca beş yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiş,
2. Salihli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2015 tarihli ve 2015/417 Esas, 2015/609 Karar, sayılı kararıyla sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle ihbarda bulunulmuş,
3. İhbar üzerine Yerel Mahkemece, başlıkta bilgilerine yer verilen karar ile hükümler aynen açıklanmıştır.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyizi sübuta, delillerin taraflı ve hatalı değerlendirildiğine, eksik incelemeye vesaireye yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, karakol komutanı olan katılana adliyede Cumhuriyet savcısı odası önünde “Malik deli, kafayı yemiş, manyak ama görecek gününü, üniformanı çıkar, adamsan gel dışarıda görüşelim, boşver o salağı.” diyerek hakaret ve tehdit suçlarını işlediği iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Hükmün tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre sanık müdafiinin temyiz istemi ve sair yönlerden yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Sanığın eylemini Cumhuriyet savcısının odasının önünde gerçekleştirdiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, aleniyet öğesinin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Aleniyetin oluşmadığının kabulü halinde; 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık hakkında hükmolunan netice cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin karar tarihi itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.11.2023 tarihinde karar verildi.