YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17461
KARAR NO : 2023/24336
KARAR TARİHİ : 21.11.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1581 E., 2016/305 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hakaret suçundan açılan kamu davasında, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyizi, suçun sübut bulduğuna bu sebeple verilen beraat kararının usul ve Yasa’ya aykırı olduğuna vesaireye yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, ortağı olan katılanın gıyabında hakaret ettiği iddiasıyla açılan açılan davada ihtilat unsuru gerçekleşmediğinden suçun oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Katılan vekilinin temyiz istemi ve sair yönlerden yapılan incelemede;
1. Ceza yargılamasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanık savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden 5271 sayılı Kanun’un 193 üncü maddesinin ikinci fıkrasına yanlış anlam verilerek sanığın sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Gerekçeli kararda iddianın anlatıldığı kısımda yargılamaya konu eylemle ilgisi bulunmayan, iade edilmiş iddianamede yer alan olaydan bahsedilmesi ve yine karar başlığında Nizamettin S.’nin sıfatının “katılan” yerine “müşteki” olarak belirtilmesi,
Nedenleriyle karar hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.11.2023 tarihinde karar verildi.