Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/17451 E. 2023/24424 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17451
KARAR NO : 2023/24424
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/273 E., 2016/100 K.
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Beraat, düşme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarında düzenlenen hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşme kararı verilmiştir.
2. Yerel Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan açılan dava için, eylemin aynı maddenin birinci fıkrası kapsamında kaldığı kabul edilerek 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, olayın görgü tanığı olan M. A.’nın Mahkemede dinlenilmediği ve neden dinlenilmediği hususunda da bir karar verilmediği ile şikâyete tabi olan hakaret suçunda sanığın şikâyetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin sorulmadığına vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, gürültü yaptığından bahisle komşusu olan mağdurun konutunun bahçesinin önüne gelerek mağdura ”Kes sesini seni sahile kadar sürürüm senin ananı avradını sinkaf ederim.” dediği iddia edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Hakaret Suçundan Kurulan Hükme İlişkin
1. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanığın 09.02.2016 tarihli oturumda şikâyetten vazgeçmeyi kabul ettiği anlaşılmakla sanık hakkında düşme kararı verilmesine ilişkin Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Tehdit Suçundan Kurulan Hükme İlişkin
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın 05.10.2015 tarihli sorgusu olduğu ve bu tarihten temyiz incelemesi tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR
A. Hakaret Suçundan Kurulan Hükme İlişkin
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Tehdit Suçundan Kurulan Hükme İlişkin
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.