YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17146
KARAR NO : 2023/23671
KARAR TARİHİ : 06.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/587 E., 2016/362 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci ve 58 inci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, olay tarihinde psikolojisinin bozuk olduğuna kararın bozulması gerektiğine vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde sanığın Hatay E Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu, mağdurun ise aynı kurum birinci müdürü olarak görev yaptığı, sanığın rahatsızlığı nedeniyle belirli saatlerde kullanması gereken ilaçları olduğu, olay günü de ilacı verilirken ilacı daha sonra içeceğini söylemesi üzerine görevlilerin kendisine ilacı hemen içmesi gerektiği yönünde talimat olduğunu söyledikleri, bunun üzerine sanığın “bu talimatı veren müdürün anasını sinkaf edeyim” dediği, böylece üzerine atılı suçu işlediği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Başka suçtan farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanığın duruşmadan bağışık tutulma talebi olmadığı halde, 10.03.2016 tarihli son oturumda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi yoluyla veya bizzat duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda mahkumiyetine hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 193 ve 196 ncı maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle değişik 5271 saıylı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.11.2023 tarihinde karar verildi.