Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/17101 E. 2023/24220 K. 16.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17101
KARAR NO : 2023/24220
KARAR TARİHİ : 16.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/623 E., 2016/209 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : O yer Cumhuriyet savcısı, sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci, 50 nci, 52 nci maddeleri gereği 9.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.
2.Tebliğname’de, aleniyet hususunun tartışılmadığı gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiği görüşünü belirtmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; suçun alenen işlendiğine, aleniyetin tartışılmadığına, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci, 53 üncü, 58 inci ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddelerinin tartışılmadığına, gerekçelendirilmeden hüküm kurulduğuna, vesaire ilişkindir.
2. Sanık müdafiinin temyiz isteği; olay yerinde bulunan tanıkların dinlenilmediğine, dinlenilen tanığın mesleği gereği komuta emir yerine getirmekle görevli olduğuna, kararın bozulması gerektiğine, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Adli olay nedeniyle şüphelinin Polis Merkezi Amirliği’nde ifade vermesi esnasında şikâyetçiye hitaben “Sen şerefsizsin, sen paralelcisin, sen p……, sen namussuzsun.” dediği iddiasıyla açılan davada sanığın atılı suçu işlediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamedeki Görüş Yönünden
Tarafların aşamalarda olayın Polis Merkezi Amirliği odasında geçtiğinin belirtilmesi karşısında Tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
B. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebebi Yönünden
Tarafların aşamalarda olayın Polis Merkezi Amirliği odasında geçtiğinin belirtilmesi karşısında aleniyetin gerçekleşmediği, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 51 inci, 53 üncü, 58 inci ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddelerinin tartışılarak uygulanmamasına dair Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
C. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
Tüm dosya kapsamı, katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, tanıkların anlatımları ile sanığın atılı suçu işlediğine yönelik, Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
D. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1.Seçimlik ceza öngören hakaret suçunda tercih edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi suretiyle, 5237 sayılı Kanun’un 50 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı davranılması,
2.17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle,
Hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (D) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.11.2023 tarihinde karar verildi.