Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16897 E. 2023/25184 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16897
KARAR NO : 2023/25184
KARAR TARİHİ : 05.12.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/147 E., 2016/339 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Mahkeme kararı ile sanığın, 13.06.2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olup kesinleşmesi nedeniyle, açıklanması geri bırakılan 10 ay hapis cezasına ilişkin hüküm açıklanarak sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin; birden fazla kamu görevlisine karşı aleni bir yer olan çevre yolu üzerinde gerçekleşen eylemde, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle usûl ve yasaya aykırı olan hükmün bu ve resen görülecek nedenlerle bozulması talebine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın temyiz dışı sanık R.A.U.’nun kullandığı araç ile seyir halinde iken alkollü olarak araç kullanıldığı ihbarı üzerine katılan polis memurlarınca aracın durdurularak işlem yapılacağı esnada sanığın katılanlara yönelik “Şerefsizler, a…koyacağım.” demek suretiyle hakaret ettiği iddiasıyla sanık hakkında açılan davada, katılanların aşamalardaki uyumlu ve istikrarlı beyanları ile tanık H.E.’nin beyanlarına göre sanığın atılı suçu işlediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2. Sanık atılı suçlamayı kabul etmemiştir.
3. Katılanların aşamalardaki beyanları uyumludur.
4. 27.06.2010 tarihli olay tutanağı ile tanık H.E.’nin beyanları dosyada mevcuttur.
IV.GEREKÇE
O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz Nedenleri ile Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Katılanların aşamalardaki istikrarlı ve uyumlu beyanları ile tanık H.E.’nin beyanlarına göre sanığın atılı suçu işlediğine dair Mahkemenin takdir ve gerekçesi yerinde görülmüş, sanık hakkında daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği anlaşıldığından, Mahkemece, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası gereğince sanık hakkındaki hüküm açıklandığından, hakkında 5237 sayılı Kanun’un 51 ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1. 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrasında yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme; kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, açıklanan hükümde adli para cezası ile mahkûmiyet hükmü kurulmak suretiyle 5271 sayıIı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrasına aykırı davranılması,
2. Hakaret eyleminin aleni bir yer olan çevre yolu üzerinde ve birden fazla görevliye karşı işlendiğinin kabulüne karşın, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3. Kabule göre de,
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden,
Karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.12.2023 tarihinde karar verildi.