Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16769 E. 2023/25165 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16769
KARAR NO : 2023/25165
KARAR TARİHİ : 05.12.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/84 E., 2016/300 K.
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, düşme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla sanık hakkında,
1. Tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşme kararı verilmiştir.
2. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrasının (a) bendi ile 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca da hak yoksunlukları ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
3. 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan 15 inci maddesinin birinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 62 ve 52 nci maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 420,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca da hak yoksunlukları ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, kararı temyiz ettiğine yönelik olup gerekçe içermemektedir.
Üst Cumhuriyet savcısının temyiz istemi, sanığın eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmasına karşın, basit tehdit suçundan şikâyet yokluğu nedeniyle düşme yönünde karar verilmesinin usul ve Kanun’a aykırı olduğuna yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde trafiğe kapalı şehir parkında elektrikli motosiklet kullanan sanığı görevli polis memuru mağdurun usule uygun durdurduğu, kimliğini ibraz etmesini istediği, sanığın da kimliğini evde unuttuğunu beyan etmesi üzerine mağdurun ilgili trafik ekiplerini olay yerine çağırdığı, sanığın bu duruma sinirlerek mağdura hitaben “Sen bana işlem yapamazsın erkek varsa gelsin bu motoru alsın verirsem sinkaf etsinler yakarım da vermem.” şeklinde söz söyleyerek motorun göstergesine yumruk attığı, polis merkezine getirildikten sonra da mağdura hitaben “Sen buraya gelince erkek oldun. Bunları unutma. Bunları hesabını soracam sana. Bunu yaz bi kenara. Ben sana yapacağımı biliyorum.” şeklinde sözler söylemeye devam ettiği, elektrikli motosikletin şasi numarasının kontrol edileceği esnada koltuk kısmı kaldırıldığında bir adet tabanca, bir adet şarjör, iki adet muşta ile bir adet bıçağın bulunduğunun tespit edildiği iddiasıyla sanık hakkında atılı suçlardan kamu davası açılmış ve yargılama sonucu tehdit suçundan şikayet yokluğu nedeniyle düşme, hakaret ve 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçlarından ise mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Hakaret Suçu Yönünden
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın mağdura yönelik söylediği iddia ve kabul edilen, “Olay ve Olgular” bölümünde de belirtilen sözlerin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, nezaket dışı, kaba söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
B. Tehdit Suçu Yönünden
Sanığın mağdura yönelik söylediği kabul olunan sözlerin, olay bütünlüğü ve söylendiği bağlam itibarıyla görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan tehdit niteliğinde olduğu ve eylemin 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek tehdit suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
C. 6136 Sayılı Kanun’a Aykırılık Suçu Yönünden
1. Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’un 15 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca tayin olunan 25 gün karşılığı adli para cezasından 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 20 gün yerine neticeten 21 gün karşılığı adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2. 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 250 inci maddesinde; Seri Muhakeme Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “Hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2021/44 Karar sayılı kararıyla “Seri muhakeme usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı görülerek iptaline karar verildiği ve 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinin onbirinci fıkrasında yer alan “Seri muhakeme usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz” hükmünün suç tarihinden sonra ek cümle ile 08.07.2021 tarihinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, sanığın üzerine 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçu ile hakaret ve tehdit suçlarını da işlediği ancak seri muhakeme usulünün bu kapsama girmeyen başka bir suçla işlenmiş olması halinde uygulanamayacağına ilişkin hükmün suç tarihinden sonra düzenlenmesi ve Anayasa Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2021/44 Karar sayılı iptal kararı karşısında itiraza konu suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
D. Tüm Suçlar Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanun’un 108 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca en ağır cezayı içeren mahkumiyetin tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması,
Nedenleriyle karar hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.12.2023 tarihinde karar verildi.