YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16674
KARAR NO : 2023/23701
KARAR TARİHİ : 06.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/22 E., 2016/393 K.
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Terme Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin; üzerine atılı suçu işlemediğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına, şikâyet ve herhangi bir zararın olmadığının dikkate alınmadığına, resen gözetilecek nedenlerle kararın bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın karakola götürüldüğü sırada, akrabaları tarafından jandarma aracının önünün kesildiği ve kalabalığın korkutuculuğundan faydalanılarak kaçırıldığı iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinde “Görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “Seçenekli hareketli” ve “Amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı gözetilmeden somut olayda, “Dört personelden teşekkül etmiş olan devriye ekibinin bulunduğu aracın önünün minibüs ile kesildiği etrafında 40-50 kişilik bir grubun toplandığı, sanıkların kalabalığın korkutuculuğundan istifade ederek ve direnme suçunun tehdit unsuru olarak kullanarak kolluk güçlerinin vazifelerini ifa etmelerine mani olarak müsnet suçu işledikleri” şeklinde yasal olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2. Sanık hakkında, dosyada bulunmayan yakalama kararının aslı ya da onaylı sureti Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde getirtilip incelenerek, tutukluluk veya kesinleşmiş mahkumiyet kararına ilişkin olup olmadığı tespit edildikten sonra, sonucuna göre 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinde düzenlenen “Hükümlü veya tutuklunun kaçması” suçu yönünden sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3. Kabule göre de;
Sanığın, birden fazla kişiyle birlikte görevi yaptırmamak için direnmesi karşısında 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin üçüncü fıkrası uygulanmaması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.11.2023 tarihinde karar verildi.