Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16643 E. 2023/24932 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16643
KARAR NO : 2023/24932
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/533 E., 2016/279 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla, sanıklar hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesi uyarınca, ayrı ayrı 8.840,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık …’nin temyizinin; savunmasında belirttiği hususların mahkemece dikkate alınmadığı, masum olduğu, bu nedenlerle verilen kararın bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
Sanık …’ın temyizinin; üzerine atılı suçu işlemediği, masum olduğu, olaya karışmadığı halde haksız şekilde mahkumiyet kararı verildiği, bu nedenlerle verilen kararın bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Şikayetçilerin Jandarma Karakol Komutanlığında görevli asker oldukları, olay tarihinde bir düğünde aşırı sesten müzik yayını yapıldığı ve silah atıldığının ihbarı üzerine şikayetçilerin görevli olarak olay yerine gittikleri, sanıklardan …’nin şikayetçilere hitaben “bende askerlik yaptım ama sizin gibi yapmadım, böyle askerin a…koyayım” diyerek alenen hakaret ettiği, daha sonra sanıklardan …’ın şikayetçilere hitaben “niye gelmiş bu palyaçolar” diyerek alenen hakaret ettiği iddia olunarak açılan kamu davasında, Yerel Mahkemece sanıkların üzerine atılı hakaret suçunu işledikleri kabul olunarak ayrı ayrı mahkumiyetleri yönünde hükümler kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Yönünden
1. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
Tüm dosya kapsamı, şikayetçilerin ve mağdurların aşamalarda değişmeyen istikrarlı anlatımları, kamu görevlisi olan şikayetçilerin ve mağdurların sanıklar hakkında iftira atmalarını haklı gösterecek bir neden bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanıkların atılı suçu işlediklerine dair Yerel Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla sanıkların temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
2. Sair Hususlar Yönünden
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanık hakkında kurulan hükümde, şikayetçiler ve mağdurların sayısına göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanırken artırım oranının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinin gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşılmakla, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
B. Sanık … Yönünden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın, şikayetçiler ve mağdurlara hitaben söylediği kabul olunan sözün, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2. Kabule göre de;
Sanık hakkında kurulan hükümde, şikayetçiler ve mağdurların sayısına göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanırken artırım oranının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinin gerektiği gözetilmemesi,
Nedenleriyle hüküm hukuka aykırı bulunmuş ve açıklanan nedenlerle Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Verilen Hükmün Temyizinde
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştirilen kısım dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık … Hakkında Verilen Hükmün Temyizinde
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
29.11.2023 tarihinde karar verildi.