Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16439 E. 2023/23852 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16439
KARAR NO : 2023/23852
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/422 E., 2016/200 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz isteği, eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğuna, tanıkların beyanları arasında çelişki bulunduğuna ilişkindir.
2. Sanık müdafiinin temyiz isteği, suçun unsurlarının oluşmadığında, sübuta ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık ile katılan arasında çıkan tartışmada karşılıklı olarak birbirlerine sinkaflı şekilde hakaret ettikleri iddia ve Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV.GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, zamanaşımını son kesen sebep olan sanığın 09.06.2015 tarihli sorgusu olduğu ve bu tarihten temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeninden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.11.2023 tarihinde karar verildi.