Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16412 E. 2023/23542 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16412
KARAR NO : 2023/23542
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/183 E., 2016/151 K.
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında
1. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 29, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
2. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, delillerin yeterince tartışılmadığı, görevi yaptırmamak için direnme suçunun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı, lehe hükümlerin uygulanmadığı, kararın usul ve Yasa’ya aykırı olduğu, açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle bozulması gerektiğine vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık ile polis memuru olan katılan arasında trafik uygulaması esnasında çıkan tartışmada sanığın katılana hitaben ”Sen kimsin lan, şerefsiz, ben …’in bölge müdürüyüm, seninle uğraşacağım, ulan şerefsiz, anasını avradını s… çocuğu, seni doğuranın a… koyarım, senin ananı avradını s…, o… çocuğu, sen kimsin.” şeklinde sözler söylediği, bir müddet sonra araçtan aşağıya indiği ve bu esnada araçta bulunan tanıkların tarafların arasına girdiği, tartışmanın devamında da ”Ellerimi niye kelepçeledin, aç ta o zaman görüşelim, adamlık bu ise teke tek görüşelim.”‘ dediği, bu suretle sanığın hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını işlediği iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Katılanın istikrarlı beyanlarda bulunması, tarafsız tanık …’nin katılanın beyanını doğrulaması, diğer tanıklar …, T. B., M. A., Z. Ç.’nin beyanları, olay tarihli tutanak içeriği, adli muayene raporları, kamera görüntüsüne ilişkin düzenlenen 08.01.2015 tarihli bilirkişi raporu, olayın meydana geliş şekli, adli sicil kaydı ve tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın atılı suçları işlediğine, suçların unsurlarının oluştuğuna ve lehe hükümlerinin uygulanmama gerekçesine dair Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığından sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
2. Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Gerekçeli kararda davaya katılmasına rağmen katılan S. Ş. mağdur olarak yazılmış ise de bu hususun mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu,
Hakaret suçunun aleni bir yer olan yol kenarında işlenmesine karşın sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Eleştiri dışında cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sair yönlerden yapılan incelemede de hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemece verilen hükümlerde öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKÜMLERİN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.11.2023 tarihinde karar verildi.