Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16382 E. 2023/23152 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16382
KARAR NO : 2023/23152
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/82 E., 2016/167 K.
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62, 50 ve 52 nci maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın suç işleme kastıyla hareket etmediği, katılanların sivil olmaları nedeniyle polis olduklarını idrak edemediği, suçun unsurlarının oluşmadığı, kararın usul, esas ve Yasaya aykırı olduğu, izah edilen ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozularak beraatine karar verilmesi gerektiğine vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay günü haber merkezine gelen ihbar nedeniyle devriye görevi yapan polis memuru katılanların sanığın kullandığı aracı kırmızı ışıkta beklerken görmeleri üzerine katılan V. A.’nın elindeki telsizi de göstererek aracını sağa çekmesi konusunda uyarıda bulunup araca yaklaştığı esnada sanığın aracı katılanın üzerine sürdüğü ve katılanın kendisini sağ tarafa atarak yara almaktan kurtulduğu, bunun üzerine biraz geride duran diğer katılan İ. Ç.’nin de silahını çıkararak havaya bir el ateş ettiği, sanığın buna rağmen durmayarak bu defada aracını katılan İ. Ç.’nin üzerine sürdüğü, ancak katılanın kendisini geriye doğru atarak yara almaktan kurtulduğu ve kaçmaya çalışan aracın sol ön lastiğine 3-4 el ateş ettiği, sanığın durmayarak kaçtığı ve aracın boş bir arsada terkedilmiş olarak bulunduğu, bu şekilde sanığın üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Katılanların birbirleriyle uyumlu ve istikrarlı beyanda bulunmaları, olay tarihli ihbar tutanağı ile olay, yakalama ve üst arama tutanaklarının içerikleri, katılan V. A.’nın sanığın aracı üzerine sürmesi üzerine ayağıyla şoförün bulunduğu kapıya vurup kendisini geriye atarak kurtulduğuna yönelik beyanının olay yeri inceleme raporundaki sol ön kapıda ayakkabı izi olduğuna yönelik tespitle doğrulanması, yine katılan İ. Ç.’nin sanığın aracını durdurmak için sol ön lastiğine 3-4 el ateş ettiğine yönelik beyanının olay yeri inceleme raporundaki üç adet mermi giriş deliğinin bulunduğuna yönelik tespitle doğrulanması, katılanların sanığa iftira atmasını gerektirecek bir nedenin dosyaya yansımaması, tanık O. D.’nin sanığın arkadaşı olup olay anında araç içerisinde bulunduğundan tarafsız olamayacağı, olayın meydana geliş şekli ile tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediğinin sabit olduğuna ve mahkûmiyetine dair Mahkemenin takdir ve gerekçesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığından sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş ve Tebliğname’deki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
2. Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın görevi yaptırmamak için direnme eylemini silahtan sayılan araba ile ve birden fazla görevliye yönelik gerçekleştirmiş olması nedeniyle cezasında 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Eleştiri dışında cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sair yönlerden yapılan incelemede de hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemece verilen hükümde öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.10.2023 tarihinde karar verildi.