Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16340 E. 2023/22666 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16340
KARAR NO : 2023/22666
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/708 E., 2016/258 K.
SUÇLAR :Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanık hakkında,
1. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ile dördüncü fıkrası, 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 7.080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
3. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci , 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.
Tebliğnamede sanık hakkında trafik güvenliğinin tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükmün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; alkollü olarak araç kullanmış ise de polis memurlarına yönelik hakaret ve direnme eylemlerini gerçekleştirmediğine , polis memurunun kendisine lan diye hakaret ederek ittirdiğine, eksik araştırma sonucu hüküm kurulduğuna, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Şikâyetçi ve tanıklar E.T., B..M.,Ş.E’ nin olay tutanağını doğrulayan beyanları, adli muayene raporu, şikâyetçinin olay günü görevli olduğuna ilişkin Emniyet Müdürlüğü’nün yazısı ile sanığın 1.32 promil alkollü olduğuna ilişkin 21.04.2015 tarihli rapor içeriği birlikte değerlendirildiğinde; şikâyetçinin olay tarihinde … Şube Müdürlüğü Narkotik Büro Amirliğinde polis memuru olarak görev yaptığı ve … çevre yolunda görevli olduğu, sanığın alkollü vaziyette kullandığı aracının gazının bitmesi nedeniyle emniyet şeridinde durdurduğu, bu sırada aynı bölgede uygulama yapan şikâyetçi polis memurunun sanığın yanına geldiği, aracın içerisine fener tuttuğu ve araç içerisinde bulunan herkesin kimliğini kontrol edeceğini söylediği, sanığın şikâyetçiye “Sen kimsin bayanlara kimlik soruyorsun, ışık tutuyorsun bir şey soracaksan gel bana sor senin böyle bir hakkın yok, ben …’nun teyzesinin oğluyum, ben …liyim, bana laz oğlu … derler, çakal sen kimsin ulan, senin ananı avradını s.kerim, seni buradan sürdüreceğim” şeklinde sözler söylediği ayrıca yumrukla saldırdığı Yerel Mahkemece kabul edilerek, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme, hakaret ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Aşağıda (B) bendinde açıklanan nedenle tebliğnamedeki trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükmün onanması yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
A. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ve Hakaret Suçları Yönünden
Olay ve Olgular başlıklı bölümde belirtilen deliller ile mahkemenin oluşa dair kabulü karşısında, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için aranan koşulların olayda gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı anlaşılmakla,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.

B. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Yönünden
Olay ve Olgular başlıklı bölümde belirtilen deliller ile Mahkemenin oluşa dair kabulü karşısında, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden verilen mahkûmiyet hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ancak;
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde Seri Muhakeme Usulü düzenlenmiş olup bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’ a 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararıyla “seri muhakeme usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinin birinci fıkrasının a-3 bendi kapsamına giren trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 250 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönden hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ve Hakaret Suçları Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKÜMLERİN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.10.2023 tarihinde karar verildi.