Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16325 E. 2023/24087 K. 14.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16325
KARAR NO : 2023/24087
KARAR TARİHİ : 14.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1380 E., 2016/248 K.
SUÇ : Fuhuş
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanık hakkında fuhuş suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 227 nci maddesinin ikinci fıkrası, 52 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarının uygulanmasına ve hapis cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, üzerine atılı suçu işlemediğine, beraat etmesi gerektiğine, gerekçesiz olarak hakkında alt sınırdan ayrılmak suretiyle ceza belirlendiğine ve yine gerekçesiz olarak lehe hükümlerin uygulanmadığına , vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın yabancı uyruklu mağdurları, fuhuş yapmalarını sağlamak amacıyla müşterilerin bulunduğu otellere yönlendirdiği, bu şekilde fuhuş için aracılık yaptığı, yer ve imkan sağladığı, olay yakalama tutanağı, tanıkların anlatımları ve mağdurların hazırlık ifadeleriyle sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Olay ve Olgular başlıklı bölümde belirtilen deliller ile Mahkemenin oluşa dair kabulü karşısında, sanık hakkında fuhuş suçundan verilen mahkumiyet hükmünde hukuka aykırılık bulunmamış, suçun işleniş biçimi ve sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı dikkate alınarak cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesine yönelik Mahkemenin takdir ve gerekçesinde bir isabetsizlik görülmemiş, dosya kapsamı içindeki sanığa ait adli sicil kaydı gözetildiğinde lehe hükümlerin uygulanma koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
2. Sanığa yükletilen fuhuş eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Fuhuş suçunun mağdur sayısınca oluşacağı gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Tekerrüre esas alınan ilama konu, 5237 sayılı Kanun’un 141 inci maddesinin birinci fıkrasına uyan hırsızlık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alınması karşısında, anılan ilam ile ilgili uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilebileceği anlaşılmış,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararlarında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.11.2023 tarihinde karar verildi.