Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16316 E. 2023/24084 K. 14.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16316
KARAR NO : 2023/24084
KARAR TARİHİ : 14.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/86 E., 2016/83 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama
Sanık hakkında kurulan hükmün ; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
Tebliğnamede hükmün düzeltilerek onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin süre tutum dilekçesi ile kararı temyiz ettiği anlaşılmıştır.

III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde borçlu konumda bulunan bankanın müdür yardımcısı olan sanık hakkında, icra dairesinde görevli memur olan ve haciz için borçlu bankaya gelen katılana yönelik “Saygısız içeri giremezsin” diyerek hakaret ettiği iddiasıyla kamu davası açılmış ise de; Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanığın üzerine atılı suçun sabit olmaması nedeni ile beraat kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
5237 sayılı Kanun’un 67 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın 13.05.2015 tarihli sorgusu olduğu ve bu tarihten itibaren 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN,1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.11.2023 tarihinde karar verildi.