YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16296
KARAR NO : 2023/24436
KARAR TARİHİ : 22.11.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/147 E., 2016/131 K.
SUÇ : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın temyiz isteği; mahkûmiyet hükmü kurulmasına, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın katılanın boşandığı eşi olduğu, sanığın müşterek çocukları olan B. N. Ş.’yi değişik tarihlerde uzun süre okula göndermeyerek aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunu işlediği iddia olunmuştur. Yerel Mahkemece, ”Sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmediği, boşanma davasının görüldüğü Bakırköy 7. Aile Mahkemesi hakimliğine sunulan 12.05.2015 tarihli sosyal inceleme raporunda; müşterek çocuğun bakım ve gelişimi ile ilgili ihtiyaçlarını annesi olan sanık tarafından yeterli ve istenilen şekilde karşılandığı, anne ve çocuk arasında yakın bir ilişkinin geliştiğinin açıklandığı, müşterek çocuğun okula gitmeme nedeninin engellinden kaynaklanıp, annesi olan sanığın bu yönde bakım gözetim yükümlülüğüne aykırı davrandığına ilişkin katılanın iddiası dışında sanığın kastını gösterir cezalandırılmasına yetecek delil bulunmadığı’.’ şeklindeki gerekçe ve kabul ile atılı suçtan beraat kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın suçlamayı inkar etmesi, katılanın beyanı dışında tanık vb.leri delilin dosyada bulunmaması karşısında; üzerine atılı suçu işlediği şüphe boyutunda kalan sanık hakkında beraat hükmü kurulmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.11.2023 tarihinde karar verildi.