Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16272 E. 2023/24079 K. 14.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16272
KARAR NO : 2023/24079
KARAR TARİHİ : 14.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/104 E., 2016/192 K.
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanık hakkında ;
1. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 3.600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının yollamasıyla ikinci fıkrası, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.
Tebliğnamede sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükmün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık, kararı temyiz etmek isteğini belirtmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Bölge trafik müdürlüğüne bağlı polis memuru olan şikayetçilerin, Eskişehir ilinden uyuşturucu madde getirileceği bilgisini almaları üzerine uygulama denetimi başlattıkları, ihbara konu edilen aracı gören şikayetçi polis memurlarının aracı durdurdukları, şikâyetçi polis memuru Fatih Ö.’nün, kapıyı açarak sanık ile konuşmak istediği esnada sanığın gaza basarak şikâyetçi Fatih Ö.’nün sürüklenmesine neden olduğu, akabinde sağ şeritte bulunan dubalara çarparak diğer şikâyetçi polis memuru İsa Ç.’nin üzerine araç sürdüğü, duran araç içerisinden indirilmek istenen sanığın, şikâyetçi İsa Ç.’nin göğüs kısmına vurduğu, böylelikle üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme ve polis memurlarının denetiminden kaçan uyuşturucu madde etkisi altındaki sanığın, idaresindeki araç ile hızlı bir şekilde orta refüjde bulunan kaldırım üzerinden ters istikamete geçerek trafik güvenliğini tehlikeye düşürme suçlarını işlediği, sanığın dolaylı kabul içeren beyanı ve tüm dosya kapsamı itibarıyla Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Aşağıda (B) bendinde açıklanan nedenle Tebliğnamedeki trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükmün onanması yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
A. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Yönünden
Olay ve Olgular başlıklı bölümde belirtilen deliller ile Mahkemenin oluşa dair kabulü karşısında, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemliyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla şikâyetçi polis memuruna karşı ve saldırıda kullanmaya elverişli silahtan sayılan araç ile işlenmesine karşın, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanmamış ise de; aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşılmakla,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Yönünden
Olay ve Olgular başlıklı bölümde belirtilen deliller ile Mahkemenin oluşa dair kabulü karşısında, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden verilen mahkûmiyet hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ancak;
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde Seri Muhakeme Usulü düzenlenmiş olup bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’ a 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararıyla “seri muhakeme usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinin birinci fıkrasının a-3 bendi kapsamına giren trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 250 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönden hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.11.2023 tarihinde karar verildi.