YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16268
KARAR NO : 2023/22664
KARAR TARİHİ : 17.10.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/455 E., 2016/150 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün ; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarının uygulanmasına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; eksik araştırma sonucu hüküm kurulduğuna, hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, lehe olan hükümlerin gerekçesiz olarak uygulanmadığına, beraat etmesi gerektiğine, vesaire ilişkindir
III. OLAY VE OLGULAR
Şikâyetçi beyanı, 20.04.2015 tarihli CD inceleme tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde sanığın 155 ihbar hattını arayarak şikâyetçiye karşı zincirleme şekilde hakaret ettiği Yerel Mahkemece kabul olumuştur.
IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı, sanık savunması ve şikâyetçi beyanı karşısında sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediğine ve sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına dair Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirlenmekle sanığın bozma sebebi dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararıyla, değişik zamanlarda aynı kişiye karşı aynı suçun birden fazla kez işlenmesi gerekli olup, somut olayda hakaret eylemlerinin, aynı gün içerisinde kısa zaman aralıklarıyla ve ardışık gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında, hukuken tek fiil sayılacak hareketlerle gerçekleşen olay nedeniyle tek hakaret suçunun oluşacağı ve farklı zamanlarda işlenen birden çok suçtan söz edilemeyeceği gözetilmeden, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
2. Tekerrüre esas alınan ilamda birden fazla mahkumiyet hükmü bulunduğundan, 5275 sayılı Kanun’un 108 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha ağır cezayı içeren hakaret suçundan verilen mahkûmiyet hükmünden dolayı sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu belirlendiğinden,
Karar hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkmenin kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.10.2023 tarihinde karar verildi.