Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16218 E. 2023/22769 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16218
KARAR NO : 2023/22769
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1339 E., 2016/418 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (a) bendi ile 62 nci maddesi ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 6000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanlar Vekilinin Temyiz İsteği
28.04.2012 tarih ve 28277 sayılı Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik uyarınca vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanığın yalnızca kardeşinin bir an önce hastaneye götürülmesi amacıyla ikazda bulunduğuna, hakaret etmediğinin tanık anlatımları ile doğrulandığına, delillerin takdirinde hataya düşüldüğüne vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
… İl Ambulans Servisi’nde görev yapan katılanların M. Ç. isimli şahsın rahatsızlandığına dair ihbar üzerine katılan …’ın yönetimindeki ambulans ile olay yerine gittikleri, paramedik olarak görev yapan katılan …’nın hastaya bilinç kontrolü muayenesi yaptığı, diğer katılanların ise sedyeyi yanaştırdığı sırada hastanın bir an önce hastaneye götürülmesini isteyen sanık …’ın katılan … ile tartıştığı, katılan …’nın sinirlendiğini söylemesi üzerine sanığın “bir de sinirleniyormuş, siz kimsiniz, kaç paralık boksunuz” diyerek hakaret ettiği Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanığın bildirdiği tanıkların açıkça hakaret iddiasını yalanlamayıp sadece duymadıklarını, ancak duymamış olabileceklerini ifade etmeleri karşısında, önceden sanığı tanımayan, dolayısıyla sanığa iftira atmalarını gerektirecek bir durum bulunmayan katılanların, sanığın iddianamede belirtilen hakaret içerikli ifadeyi kullandığı yönündeki beyanlarına itibar edilmesi neticesinde hakaret suçunun sübut bulduğuna yönelik Mahkemenin takdir ve gerekçesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
B. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Sanığın, hakaret sözlerini birden fazla görevliye karşı sarf etmesi ve kabulün de bu yönde olması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilmemiş,
2. Sanığın sokak üzerinde aleni yerde katılanlara hakaret ettiğinin anlaşılması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen artırım uygulanmamış,
3. Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında seçimlik ceza öngören hakaret suçunda hapis cezası seçilerek tekerrür hükümlerinin uygulanması yerine belirlenen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin ikinci fıkrası ile 58 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranılmış ise de, katılan vekilinin temyizinin sadece vekalet ücreti ile sınırlı olduğu, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşılmıştır.
4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin Mahkemece doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
5. Yerel Mahkemece kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11 inci maddesi ile 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 14 üncü maddesi uyarınca idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik katılanlar vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükme “katılanlar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1800 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak Sağlık Bakanlığı’na verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.10.2023 tarihinde karar verildi.