YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16196
KARAR NO : 2023/22957
KARAR TARİHİ : 23.10.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/685 E., 2016/125 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Biga 1. Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 129 uncu, 62 nci, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca neticeten 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin; şikâyetçinin kızına çirkin bir yakıştırma yapmasına tepki olarak söylediği sözlerinin hakaret olarak kabul edilemeyeceğine, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, kararın eksik inceleme sonucu verildiğine ve bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, aralarında boşanma davası olan şikâyetçinin telefonuna, kızına yönelik sözlerinden ötürü hakaret içerikli mesaj gönderdiği iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın temyiz sebepleri yönünden; tüm dosya kapsamı ile suçun sübuta erdiğinin kabulüyle mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
2. Sair yönlerden;
a. Adli sicil kaydına göre daha önce hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında hükmedilen 30 gün ve daha az süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca seçenek yaptırımlara çevirme zorunluluğu bulunmadığı gözetilmeden, aynı maddenin ikinci fıkrasına aykırı olarak “Zorunluluk bulunduğu” şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle adli para cezasına çevrilmesi,
b. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden,
Karar bu yönleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrasının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.10.2023 tarihinde karar verildi.