Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16151 E. 2023/22593 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16151
KARAR NO : 2023/22593
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/994 E., 2016/300 K.
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karaman 5. Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ile dördüncü fıkrası, 43 üncü, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanığın temyiz isteğinin; verilen kararların dayanaklarının olmadığına, şikâyetçi beyanıyla hüküm kurulduğuna, delil bulunmadığına, yaya olan kişinin trafiği tehlikeye sokamayacağına, tanık C. S.’nin de beyanlarının bu doğrultuda olduğuna, lehe hükümlerin uygulanmamasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ve resen gözetilecek nedenlerle kararın bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
2. O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin; sanığın katılanlara ne şekilde mukavemet ettiğinin açıklanmadığına, yargılama aşamasında da katılanlara ve tanığa sanığın nasıl aktif direnme sergilediğinin sorulmadığına, dosyaya konu yargılama kapsamındaki beyanlardan ve tutanaklardan sanığın ne şekilde direndiğinin anlaşılmadığına, katılanlardan … E.’nin beyanına göre cebir kullanıldığını düşündürecek bir darp eyleminin olmadığına, sanığın işleyip işlemediği sabit olmayan “görevi yaptırmamak için direnme” eyleminden cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğuna, kararın bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Elektrikli bisikletini çevik kuvvet şubesi önüne uygunsuz park ederek bina içerisine giren 1.55 promil alkollü sanığın, bisikletini park ettiği yerden kaldırması için uyaran ve içeriye girmesine engel olan şikâyetçi polis memurlarına hakaret ettiği, bisikleti kaldırması için götürüldüğünde kaçtığı ve yakalandığında da şikâyetçilerin görevlerini yapmalarına engel olduğu iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Hakaret Suçunun Temyizinde
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından,
Sanığın temyiz sebepleri ve sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma ve Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçlarının Temyizinde
1. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinde “Görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “Seçenekli hareketli” ve “Amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının “Cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, somut olayda; sanığın, hakkında işlem yapılmasını önlemek için direnmesi şeklinde gerçekleşen olayda, görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir veya tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2.Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Yönünden
7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 250 inci maddesinde; Seri Muhakeme Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “Hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2021/44 Karar sayılı kararıyla “Seri muhakeme usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı görülerek iptaline karar verildiği ve 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinin onbirinci fıkrasında yer alan “Seri muhakeme usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz” hükmünün suç tarihinden sonra ek cümle ile 08.07.2021 tarihinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, sanığın üzerine atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ile birlikte görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını da işlediği ancak seri muhakeme usulünün bu kapsama girmeyen başka bir suçla işlenmiş olması halinde uygulanamayacağına ilişkin hükmün suç tarihinden sonra düzenlenmesi ve Anayasa Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2021/44 Karar sayılı iptal kararı karşısında itiraza konu suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu anlaşıldığından,
Karar bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Hakaret Suçu Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle, hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ve Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçları Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.10.2023 tarihinde karar verildi.