Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16112 E. 2023/22598 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16112
KARAR NO : 2023/22598
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/271 E., 2016/188 K.
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Sivas (Kapatılan) 6. Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 43 üncü, 62 nci, 50 nci, ve 52 nci maddeleri uyarınca neticeten 600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hakaret suçundan; 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası, 43 üncü, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Tebliğnamede sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin; suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, tahrik ve meşru müdafa sınırları içerisinde hakaret olmayan eylemden ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğuna, hapis cezasının ertelenmemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması ve seçenek yaptırım uygulanmamasının hukuka aykırı olduğuna, eksik incelemeyle karar verildiğine, erteli hapis cezası nedeniyle denetimli serbestlik hükümleri uygulanmayan hüküm sebebiyle mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna ve resen gözetilecek nedenlerle kararların bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yakınının üniversite hastanesine sevk edilmesine sinirlenen sanığın, doktor olan şikâyetçi … Ş.’ye gıyabında tanıkların huzurunda “… seni … yapacağım, size kim olduğumu göstereceğim, çocuk acilde de böyle bir hemşireyle sorunumuz oldu, onun işini hallettim, sizi de mahvedeceğim, sizin de işinizi halledeceğim” dediği ve hakaret ettiği, ardından da başhekim yardımcısı şikâyetçi … H.’ ye “Senin başhekim yardımcılığın böyle olur, ben yarın sana göstereceğim.” dediği iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A.Tehdit Suçuna Yönelik Temyiz Talebinde
1.Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
a. Meşru savunma ve haksız tahrik uygulanması gerektiğine yönelik
Temyiz sebebi olarak ileri sürülen meşru savunma ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için aranan koşulların olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından bu yönlerden hükümde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
b. Lehe hükümler uygulanması gerektiğine yönelik
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevirme, 51 inci maddesi uyarınca erteleme ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına dair Mahkemesinin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
c. Suçun maddi ve manevi unsurunun gerçekleşmediğine yönelik
Şikâyetçi ve tanıkların aşamalarda değişmeyen istikrarlı anlatımları ve tüm dosya kapsamı ile suçun sübuta erdiğinin kabulüyle mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
2. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın tehdit eylemini birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Hakaret Suçuna Yönelik Temyizde
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın, şikâyetçi … H.’ye yönelik söylediği “Sen kimsin senin başhekim yardımcılığın böyle olur.” şeklindeki sözleri hakaret teşkil etmediğinden, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin tatbiki suretiyle sanık hakkında fazla ceza belirlenmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Tehdit Suçu Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Hakaret Suçu Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.10.2023 tarihinde karar verildi.