Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16075 E. 2023/22219 K. 09.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16075
KARAR NO : 2023/22219
KARAR TARİHİ : 09.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/344 E., 2015/1091 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Gönen (Balıkesir) Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 43, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 9 ay hapis cezasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, resen tespit edilecek nedenlerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Alkollü olan sanığın, şikâyetçi olmak için geldiğini söylediği polis merkezinde polis memuru olan şikâyetçilere yönelik “…a..korum ifadenin” demek suretiyle hakaret ettiği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın temyiz sebepleri ile sair yönlerden yapılan incelemede 07.03.2015 tarihli olay tutanağı, CD inceleme tutanağına göre başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1. Temel ceza belirlenirken doğrudan 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca hüküm kurulmaması,

2. Olayın polis merkezinin içerisinde ifade odasında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanmadan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması,
3. Aleniyet unsurunun oluşmadığının kabulü halinde,
7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde “Basit Yargılama Usulü” düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 nci ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci vd. maddeleri gereği yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.10.2023 tarihinde karar verildi.