Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/16035 E. 2023/23312 K. 30.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16035
KARAR NO : 2023/23312
KARAR TARİHİ : 30.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/23 E., 2016/292 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bandırma 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci, dördüncü fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; tanığın tarafsız olmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine, aleniyet unsurunun oluşmayacağına, lehine hükümlerin uygulanmadığına, haksız tahrik hükümlerinin değerlendirilmesine ve re’sen tespit edilecek nedenlerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, muayene olmak için gittiği özel hastanede katılana sinkaflı küfrettiği kabul edilerek cezalandırılmasına kara verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Özel hastanede hekim olarak çalışan katılanın suç tarihi itibarıyla 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 12 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme uyarınca kamu görevlisi sayılacağı gözetilmeden 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi yerine birinci fıkrası uygulanmış ise de aleyhe temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V.KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararında, sanık tarafından öne sürülen temyiz sebebi yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebebinin reddiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.10.2023 tarihinde karar verildi.