Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15752 E. 2023/21896 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15752
KARAR NO : 2023/21896
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/653 E., 2015/1167 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemenin 25.03.2015 tarih 2012/323 Esas, 2013/243 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 ve 52 nci maddeleri uyarınca 6.080,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, hükmün 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın aynı maddenin sekizinci fıkrası uyarınca beş yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği,
2. Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.09.2015 tarihli 2015/198 Esas, 2015/739 Karar sayılı kararıyla sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle ihbarda bulunulduğu,
3. İhbar üzerine Yerel Mahkemece, başlıkta bilgilerine yer verilen karar ile hükmün aynen açıklanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyizi sübuta, ağır haksız tahrikin olduğuna, eksik incelemeye, lehe olan Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğine vesaireye yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, eşini ameliyat eden şikâyetçi hekimi, ameliyat sonrasında gelişen komplikasyonlardan sorumlu tutarak sinkaflı sözler söylediği olayda; kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu işlediği iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, duruşma açılmasını müteakip, sanığın duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı içeren meşruhatlı tebligat ile duruşmadan haberdar edilerek savunması alındıktan sonra, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığa gönderilen tebligatta bu meşruhat bulunmamasına rağmen duruşmaya devamla, sanığın savunması ve delilleri sorulmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak, mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 147, 176, 177 ve 191 inci maddelerine muhalefet edilmesi,
2. Kabule göre; 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönler incelenmeksizin HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.10.2023 tarihinde karar verildi.