Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15747 E. 2023/22337 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15747
KARAR NO : 2023/22337
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/582 E., 2015/1135 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyizi sübuta, kararın lehine olacak bir şekilde bozulmasına, vesaireye yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde cezaevinde olan sanığın, katılanın santral memuru olarak görev yaptığı … Devlet Hastanesini arayarak 610 numaralı odada kalan arkadaşı ile görüşmek istediği, katılanın ise mevzuat gereği sanığın talebini gerçekleştiremeyeceğini söylemesi üzerine katılana hitaben “Koyarım senin çıktığın yere.” demek suretiyle kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu işlediği iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanığın sübuta yönelik temyiz istemi ve sair yönlerden yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanığın bağışık tutulma talebinin bulunmaması karşısında, hükmün verildiği 10.12.2015 tarihli son oturumda bizzat duruşmada hazır bulunması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 193 üncü ve 196 ncı maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2. Adli sicil kaydına göre birden fazla sabıkası bulunan mükerrir sanık hakkında, cezanın 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci maddeleri uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine rağmen hangi ilamın tekerrüre esas alındığının karar yerinde gösterilmemesi,
3. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10. 2023 tarihinde karar verildi.